Kimlik Oluşturmada Sporun Etkisi ve Rolü

22 Nisan 2025 / Dr. Ahmet Naci Dilek

Bir insanın Kamil oluşunun işaretleri:  

1. Yaratılışının güzel olması 

2. Ahlakının güzel olması

3. Sözlerinin güzel olması

4. Davranışlarının güzel olması. 

Peki nedir bu insanı bütünsel anlamda güzelleştiren ahlak? 

 

Ahlak

Kelime kökeni olarak  Hulk kökünden gelir, anlamı yaratılış ve tiynettir. İnsanın yaratılışını, tiynetini ve davranışlarını yansıtır. Hulk kavramı da Halıktan gelir, yani Yaradandan… Yaradandan gelen her şey elbette güzeldir.  

Ahlak: İnsanın elinde her türlü kötülüğü yapma imkanı/gücü varken, kendini bunlardan beri tutması ve yine iyiliği seçmesidir.  

Ahlak: Dünyevi sistemlerin sunduğu kanunlarla koruma/garanti altına alınmış haklar varken dahi onları elinin tersiyle iterek özünde, vicdanında, fıtratında, inancında/imanında  olanı tercih etmektir.

Ahlak: insanın yaradılış kodlarıyla davranması, asıl olan fıtratıyla uyumlu davranması, vicdanına uygun davranmasıdır.  

Ahlak: Hakka göre doğru olanı yapmak iradesidir. Hayatın tümünü ifade etmektedir.

 

Spor

İnsan doğasında var olan yarışma, mücadele etme, kazanma, başarma, kanıtlama, gösterme içgüdülerini, belirli ölçüde güç ve beceri gerektiren insanların ferdi veya toplu olarak, belirli kurallar çerçevesinde, aletli veya aletsiz; fiziksel, zihinsel, psikolojik, kabiliyetlerini kendine ve bir

rakibine karşı, teknik ve taktik ölçüler çerçevesinde önceden belirlenmiş sistematik bir düzen içinde başarı kazanmaya yönelik ve rekabet heyecanını ve keyfini yaşamak için

yaptığı; yapanlar ve izleyenler tarafından büyük zevk alınan; bireyin fiziksel, zihinsel, ruhsal, sosyal ve en önemlisi ahlaki özelliklerinin de gelişmesine temel ve büyük katkılar sunan beden hareketlerinin bütününe verilen genel bir isimdir, bilim dalıdır.  

 

Spor Ahlakı

Sporun tüm paydaşlarının kendisine, rakibine, teknik ekibe, yöneticilere, medyaya, hakemlere, izleyicilere velhasıl kamuoyuna karşı adaletli, saygılı, dürüst, centilmence ve eşitlik ilkelerini samimi olarak içselleştirerek bir görüşe sahip olup bunları uygulamasıdır.  Şartlar ne olursa olsun kazanmayı mübah görmeyen bir inanç ve kişilik yapısıdır spor ahlakı. Nitelikli ve ahlaklı bir sporun kurallarını yine o sporun ve nitelikli toplumun değer yargıları belirlemektedir. Zira spor toplumdan, toplumda spordan etkilenmektedir. 

 

Spor Ahlakını geliştirmek, ahlaklı karakter ve kimliğe sahip bireylerin yetiştirilmesi ile mümkündür. Bunun başlangıç noktası informel eğitimin merkezi olan ailedir, daha sonra formel eğitimin merkezi olan eğitim kurumlarında okullarda devam eder. Fakat özellikle belirtmemiz gereken çocukların büyük bir aşkla gittikleri spor kulüpleri bu işin lokomotifi olmalıdır, zira bu çocuklar küçük yaşlarda  spora başlamakta ve eğitilmeleri için tüm şartlar mevcuttur. Diğer taraftan sosyal çevre, medya, yöneticiler, kanaat önderleri, yazarlar, rol modeller ve toplumun tüm kesimlerinin düşünce ve davranışlarıyla bu gelişim devam etmektedir.

 

Spor olgusunu incelediğimizde : Zihnin, bedenin ve ruhun uyumlu bir şekilde çalıştığı görülmektedir. Birbirlerini destekleyici ve güçlendirici, ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. Çünkü bazen zihnin bazen ruhun kabul etmediğini bedene icra ettirmek hem imkansızdır, hem de ahlaki değildir. Zihinsel disiplin, bedensel güç ve ruhsal teslimiyetin birleştiği,  kararlı ve istikrarlı bir şekilde çalıştığı hareketler silsilesi sporu anlatmaktadır.  Hatta bu özelliklerden bir tanesinin eksikliği, ya da yeterli enerjiyle çalışmaması uyumu bozmakta ve sporun en temel özelliği olan zihin, ruh, beden ilişkisinin kaybedilmesi neticesinde spor tat vermemekte, sığlaşmakta, sıradanlaşmakta ve hedeflenen amaca ulaşmak neredeyse imkansız hale gelmektedir. Dolayısıyla spor, temel özelliklerini ve diğer alanlardan olan farklılığını/üstünlüğünü  kaybetmektedir.  

Ellerin ve ayakların farklı becerileri geliştirmelerinin yanı sıra; ellerin ve ayakların sadece iyilik yolunda kullanımlarının sağlanması ve hiç bir zaman kötülüğe alet edilmemeleri, kati surette el ve ayaklar ile yapılacak işlerin sadece hayr ve güzel işler için kullanılmasını ifade etmektedir. Misal vermek gerekirse eller insandan, milletten, devletten hırsızlık yapmak için kullanılmamalı, ayaklar insana, millete, devlete ihanet etmek için adım atmamalıdır.  İşte sporun prensipleri olarakta adlandırılan, temelde, ahlak, saygı ve erdeme ulaşmak için takip edilmesi gereken düşünce ve davranış biçimini ifade etmektedir. 

 

Sporcuda; ahlak, adalet, saygı, karakter, merhamet, özgüven, cesaret,  duruş, azim, çalışma, sabır, kararlılık, ani karar verme, kimlik oluşturma, disiplin, hiyerarşi, çevresine örnek/rol model olma, dürüst, mütevazı, hedefleri, idealleri olma, istikrarlı olma, hazır bulunuşluk ve dinç kalmak gibi özellikleri geliştirmektedir. 

 

Sporun 8 temel prensibi ve öğretisi bulunmaktadır. Bunlar:

1- Doğru konuşmak

2- Doğru dinlemek

3- Doğru bakmak

4- Doğru düşünmek

5- Doğru hareket etmek

6- Doğru emir vermek

7- Doğru emir almak

8- Doğru hizmet etmek  

 

Spor için söyleyebileceğimiz bazı  Özlü Sözler : 

“Sporcu her şeyi kırabilir, fakat bir kalbi asla”

“Saygı duymazsanız, saygınlığınız olmaz”

“Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.”

“Kuşak belde değil, beyindedir”

“Ben hocamın gölgesine dahi basmam”

“Antrenmanda terlemeyen müsabakada ağlar”

“Başarıya giden yol; istemek, inanmak ve azimle çalışmaktan geçer.” 

‘’El ve ayak ile geliştirilen beceriler; nefis kontrolünün, saygının önüne geçiyorsa, o beceriler dönüp dolaşıp sporcuyu vuracaktır.’’

 

Spor bireyde kimlik oluşturma noktasında diğer alanlara göre, özellikle yüksek derecede disiplin içermesi, hiyerarşi, adalet, sabır, selamlaşma, istikrar, sorumluluk, nefis kontrolü ve saygının ön planda olması hasebiyle büyük farklılıklara ve hatta üstünlüklere sahiptir diyebiliriz. 

 

Disiplin

İnsan ve toplumların muvaffak olmalarını sağlayan motor güç disiplindir. Disiplin uzun vadeli ve istikrarlı olmayı sağlar. Disiplin organizasyonu gerektirir. Disiplin düzenli ve sistemli olmak anlamlarını içermektedir. Bireylerin veya toplumların çeşitli motivasyonları olabilir ve fakat eğer disiplinize olmuş yapılara sahip değillerse başarılı olamazlar. Spor; sporcunun eşyalarının, sivil ve sportif giyiminin temiz, düzenli olmasıyla başlayan, evinde de eşyalarını, yatağını ve ev düzenini sağlamasını telkin eden, sahasını, salonunu temiz tutmaktan, sahadaki, salondaki malzemeleri düzenli/intizamlı kullanmaya, sahaya, salona girerken, bayraklara, içerde bulunan insanlara ve hocalara verilmesi gereken spora özgü selamlardan, hocalarıyla olan mesafeli ve derin saygı içeren iletişime, sahaya, salona antrenmanlara ve randevularına zamanında gelmesi, çalışmalar esnasında sürekli selamla başlanması, alçak bir ses tonu ile iletişim kurması, rakibe, rakip hocalara, seyirciye, medyaya, federasyon yönetimine kadar bir disiplin içinde ve kontrollü hareket etmesini sağlayan bir disiplin anlayışına sahiptir. Uyku düzenine dikkat etmesi, yeme içmenin yine belirli bir disiplin ve kontrol dahilinde olmasının sağlanması, her adımda disiplinin iliklere kadar işlendiğini göstermesi açısından önem taşımaktadır. Baktığımızda bu disiplin anlayışının dinimiz içinde temel konulardan olduğunu ifade etmemiz gerekir. ‘’Ey örtünüp bürünen (Peygamber)!

Kalk, birazı hariç olmak üzere geceyi; yarısını ibadetle geçir. Yahut bundan biraz eksilt. Yahut buna biraz ekle. Kur'an'ı ağır ağır, tane tane oku. Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz’’ Müzemmil Suresi 1-5. Ayet

Zira sabah erken kalkıp ibadet edip hayata başlamanın, günün belirli zamanlarında ibadet için günü planlamanın, zamanı doğru planlayıp yönetmenin bir disiplin işi olduğunun bilincinde olmalıyız. Uyku düzeninin, kontrollü ve aşırıya kaçmadan bir beslenme düzeninin olması, kendinden büyüklerle olan iletişim, bilgiye ve bilgililere karşı olan saygı, aileye karşı olan saygı, millete devlete ve organlarına karşı olan saygının arka planında da bu küçük yaşlarda kazanılan disiplin alışkanlığı etkilidir.  Bu disiplin anlayışı bireyin okul, iş, aile, sosyal hayat velhasıl insanlıkla olan tüm iletişimlerinde karakterinin dolayısıyla davranışlarının ayrılmaz bir parçası haline gelmektedir. İşte spor bireye böyle bir kimlik kazandırarak onun tüm yaşamı boyunca bu düzen içerisinde yaşayıp davranmasını öğretir. 

 

Adalet

İnsanlığın tarih boyunca en fazla ihtiyaç duyduğu  konuların başında gelmektedir. Adil olmayı, adil olmanın ne ifade ettiğini belirleyen bir alandır.  Hüküm verilirken doğru karar verme anlamına gelen adalet, hayatın tüm alanlarında insanların temel dayanaklarıdır. İşin olması gerektiği şekline adalet denilebilinir. Karşısında güçlünün zayıfın, zenginin fakirin, bilenin bilmeyenin eşit olarak sorgulandığı ve hüküm verildiği bir alan anlamına gelmektedir. Sporun bizlere öğrettiği temel öğretilerden bir tanesi de adalet kavramıdır. Tüm düşünce ve davranışların nitelikli olmasının spor için önemli bir kriter olduğu zihniyetini aşılar sporcuya. Yaptığın her işi adil bir şekilde yapmak, hak ettiği zaman sporcuya hak ettiği şeyi vermek, hak etmeden ona herhangi bir şeyi vermemek öncelikle sporcuda adalet duygusunu geliştirir, hak ettiği zaman kuşağını vermek, hak ettiğinde formasını vermek, övmek veya yermek, sporcuyu maça götürmek, herhangi bir şekilde ödüllendirmek veya cezalandırmak, kazanmak duygusu sporcuda ne kadar da ağır bassa; kimsenin hakkını yemeden, kurallara uygun olarak kazanmayı emreder,  çok büyük başarılara imza atmak istese bile; bu isteklerini meşru çerçevede yapmasının şart olduğu zihniyetiyle yetiştirir, hak ettiği ve zamanı geldiğinde asistanlık yaptırmakta, kulübün sorumluluğunu ona vermek, adalet kavramının sporcunun kimliğine yerleşmesini sağlamaktadır. Bu davranışları içselleştiren sporcu zaten hakkı olmayan hiç bir şeyle ilgili bir talebi dahi olmayacaktır. Elinde sportif anlamda beceriler noktasında farklı güçlerde olsa, özellikle kendinden zayıflara ve diğerlerine karşı var olan gücünden ziyade adalet, adil olma merkezli davranmayı emreder. Diğer taraftan din anlayışımıza baktığımızda din bize adaleti emreder. ‘’Şüphesiz Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Böylece Allah size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah her şeyi hakkıyla işiten, kemâliyle görendir.  Nisa Süresi 58. Ayet

‘’Bir saat veya bir gün adaletle hükmetmek, bir sene veya altmış sene nafile ibadetten hayırlıdır.’’ 

Hz. Muhammed el-Acluni , Keşfu’l Hafa, II, 58,1721

Hayatımızın tüm alanlarında hatta menfaatimize uymasa dahi adil davranmamızı emreder. İş dağılımı, miras dağılımı yaparken, devlette veya özelde yöneticiler tayin ederken, herhangi bir konuda seçim yaparken, insanlar arasında anlaşamadıkları bir konuda hüküm verirken en yakınımız dahi olsa adaletle hükmetmeyi, velhasıl işin ehline verilmesini adaletin bir şartı olduğunu, adaletle yapılmayan tüm işlerin zulm, yapanlarında zalimler olduğunu öğretir. Sporun kimlik oluşturma noktasındaki katkıları kavramlar üzerinden incelenmeye gelecek yazılarımızda devam edilecek…