İsa Özçelik: Aksa Tufanı İnsanlık Adına Bir Umuttur

  • Paylaş:
  • Tarih: 04 Ocak 2025     Y: İsa Özçelik    Yazdır
img
İsa Özçelik: Aksa Tufanı İnsanlık Adına Bir Umuttur

Tarihte farklı kırılma anları vardır ve “Aksa Tufanı” tarihin akışına yön verecek bir dönüm noktası olmayı fazlasıyla hak eden bir hamlenin adıdır. Uzunca bir süredir insanlar, bilimsel buluşlar, çılgınca büyüyen devasa teknolojik gelişmeler doğrultusunda bir altüst oluş bekleyip, geleceğin dünyasını seküler bir perspektifle okumaktan başka seçenek olmadığı kabulüyle baskı altına alınmışken, Aksa Tufanı tüm insanlığa içinde bulunduğu varoluşsal krizi aşmak için müthiş bir fırsat sundu.

Bu şok edici hamle, emperyalizmi tüm türevleriyle deşifre ediyor. Demokrasi ve insan hakları gibi parıltılı söylemlerin, sömürünün maskesi olma ayrıcalığına artık geri dönülemeyecek bir kesinlikle son darbeyi indiriyor. Gazze mucizesi, BM vb. zaten güvenilirliğini yitirmiş uluslararası örgütleri tarihin çöplüğüne göndererek hâkim dünya sisteminin çöktüğünü ilan ediyor.

Mevcut küresel sistemden memnun olmayan ancak her yenilik arayışında hâkim çete düzeninin önlerine koyduğu sözde alternatif çözüm teklifleriyle manipüle edilerek egemen paradigmaya eklemlenmek zorunda bırakılan dünya halkları, Gazze direnişinde gerçek bir umut ışığı görüyor. Kirli ilişkilere bulaşmamış, hakikat ve adalet arayıcısı nice insan, Hamas ve Gazze halkının olağanüstü metaneti karşısında varlık hakkındaki tüm ön kabullerini köklü bir sorgulamaya tabi tutuyor. İslam hakkında kendilerine sunulan yanlış bilgileri sorgulayan binlerce kişi Kur’an okumaya başlayarak Gazze halkının modern insanı şaşkına çeviren bu duruşunun kaynağını Kitap’tan öğrenmeye çalışıyor. Emperyalist devletlerin tüm tehditlerine ve medya devlerinin her türlü dezenformasyonuna rağmen milyonlarca insan artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını haykırıyor.

Aksa Tufanı, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi Müslüman toplumları temsil ettiğini söyleyen kurumların zaten dillere pelesenk olan miadını doldurduğu söylencesini kesin bir hükme bağlayarak bu kurumların olmayan meşruiyetlerini net bir şekilde nihayete erdiriyor. Bölgedeki iş birlikçi yönetimlere ecel terleri döktüren Aksa Tufanı, Müslüman halkları yeni bir intifadaya hazırlıyor. Bu intifada geçmişte akamete uğratılan intifadalardan farklı olacağa benziyor. Zulmedenler ve efendileri nasıl bir inkılapla devrilecekleri kabusuyla çok daha karmaşık ittifak ve ihanetler arayışında olsa da onları bekleyen bu acı sondan kurtulamayacak gözüküyor.

Bölgedeki diktatörlük rejimleri Arap ayaklanmalarında ciddi bir sarsıntı geçirmiş ancak küresel hegemonya himayesinde karşı devrim hamleleri yaparak ömrünü bir müddet daha uzatmıştı. Mezhepsel ayrılık, köklü kabilevi rekabet, ideolojik kutuplaşmalar, değişim dalgasından korkuya kapılan diğer ülkelerin devasa lojistik desteği, grupsal nüfuz mücadeleleri, ayaklanmaların devrimsel bir sürece dönüşmesini engellemişti. Mısır’da meşru hükümete yapılan askeri darbeye karşı ortaya konulan destansı “Rabia Direnişi”, hakim dünya düzeninin kirli ilişkilerini ortaya dökmüş ve Batı’nın demokrasi maskesini aşağı indirmişti. Ancak yiğitçe ortaya konulan bu sivil, tertemiz mücadele dünya kamuoyunda beklenilen etkiye ne yazık ki ulaşamamıştı. Aksa Tufanı ise korkunç bir katliam ve barbarlıkla karşı karşıya olmakla birlikte, dünyanın her yerinde gündem olmayı ve halkların vicdanında yer edinmeyi başarmış görünüyor.

Batı aklı, Aksa Tufanı hareketini yok ederek sonrasında işlerin bir şekilde tekrardan yoluna gireceğini veya şehir meydanları başta olmak üzere dünya ölçeğinde milyonların tepkilerinin zamanla azalıp sönümleneceğini düşünüyor olabilir. Ancak, bu sefer işler hiç de bekledikleri gibi de olmayabilir. Çünkü Aksa Tufanı, dünya emperyalizmi ve yerel işbirlikçilerine meydan okuyan Rabia Direnişi’nin, dünya kapitalist düzenini sorgulayan Wall Street İşgali Hareketi’nin, ırkçı, üstenci beyaz adama karşı Malcolm X ile sembolize edilebilecek sayısız siyahi isyan eylemlerinin, sömürgecilere karşı Avrupa’da sürekli bir şekilde alevlenip sönen göçmen isyanlarının, emekçileri-ezilenleri temsil eden Sarı Yelekliler Hareketi’nin ve tüm siyonist Doğu ve Batı emperyalist düzen karşıtlarının yarım bıraktığı işi tamamlama misyonunu yüklenmiş gözüküyor.

Yalnızca Müslüman halklar değil Batı halkları da Aksa Tufanı’nı geçmişle hesaplaşmanın yanında geleceği de inşa etmek için insanlığa sunulmuş bir armağan olarak değerlendiriyor olabilir mi? “Hz. İsa’nın Kefareti” meselesinin Batı hafızasındaki derin izleri Gazze halkının ödemiş olduğu bedelde tekrar gün yüzüne çıkarak onlara insanlığını hatırlatıyor olması pek muhtemel değil midir? Söylencelere değil de an be an yaşanan acı gerçeklere dayanan Gazzeli kadın ve çocukların büyük bir sabırla göğüsledikleri bu bedel, egemenlerin entrikalarına kurban edilemeyecek bir yeniden diriliş ateşini yakmış mıdır? İnsanlığa, hazza dayalı fütüristik sahte bir cennet vadeden post-kapitalist cephenin yalanları Gazzeli çocukların gözünde param parça olmuş mudur? Kassam Tugayları’nın yiğitliği, adanmışlığı, cesareti ve merhameti, ekini ve nesli ifsad eden bozguncular karşısında fıtratın sesi olarak insanlığı büyük bir şoka sokmuş mudur? Teknolojinin büyüsüne kapılan yığınlar bir avuç mücahidin kahramanlığı karşısında “modernitenin sihri bozuldu” cümlesini birer birer söylemeye başlamış mıdır? Dünya sevgisiyle kalpleri kararan, ölümü hayatın en büyük kâbusu gibi görüp yeryüzünde refah içinde yaşamak için her türlü sapkınlığa razı olan kitleler, ölümü öldüren, ölüme gülümseyerek giden mücahitleri gördüğünde hayatın ve ölümün gerçek anlamını bulmuş mudur?  

Kovboy şapkasıyla çektiği videoda “Gazze’ye borcumuz var. Çünkü siz Amerika’yı yendiniz. Amerika'yı siz özgürleştirdiniz. Bunun içinde büyük bedel ödediniz…” diye seslenen kişiyle beraber tüm erdemli insanlar Gazze’ye borçlarını ödemeye başlayacak mıdır?

Kendilerine vekil olarak yalnızca Allah’ı belirleyen Gazze halkının, ödedikleri bedelin karşılığını Allah'tan başka kimseden beklemediğini öğrendiklerinde dünya halkları ortak bir sözün etrafında toplanarak “hak ve adalet” üzere yeni bir dünya kuracak mıdır?

7 Ekim Aksa Tufanı, insanlık tarihinde bir dönüm noktası olacak mıdır?

Kaynak: İnsicam Dergisi sayı:35, Ocak 2024

Yorum Yapın