İslam düşünce geleneği nasıl bir toplum tasavvuru ve modelleri ortaya koymuştur? İslamcılar, Medine toplumunu günümüz şartlarında modelleyebilmişler midir? modernleşme, dinin toplumsal etkisini nasıl şekillendirmiştir? İslam Düşüncesi sitesi olarak daha bir çok soruyu, "İslamcılığın Toplum Tasavvuru" dosyasında Prof. Dr. Ejder Okumuş'a sorduk.
1. Toplum nedir? İslam düşünce geleneği nasıl bir toplum tasavvuru ve modelleri ortaya koymuştur? Bu bağlamda İslam toplumlarını diğer toplumlardan ayırt eden temel özellikler nelerdir?
İnsan öncelikle toplumsal bir varlıktır. Başka bir ifadeyle toplumda yaşama, toplum olarak yaşama, insan için bir zorunluluktur. Toplumsal hayat, insan olmanın bir gereğidir. Buna bağlı olarak toplum, fertlerin bir araya gelerek meydana getirdikleri bir sosyal ilişkiler ağıdır. Toplum gerçekliği, fertlerle toplum arasındaki diyalektik ilişkilerle mütemadiyen kurulur ve yaşanır. İnsan toplumu düşünen, akleden bir varlık olarak oluşturur. Toplum insanın düşünme ve akletmesi ölçüsünde nitelikli olarak gerçekliğe erişir. İnsan ve toplumu bu şekilde düşündüğümüzde İslam dininin toplum tasavvurunda düşünme ve akletmenin ve buna bağlı olarak iman, ahlak, bilgi ve bilime dayalı bir toplumsal sistemin söz konusu olduğu söylenebilir. Bu bağlamda başta Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Medine toplumu örneği olmak üzere tarihteki örneklerinde İslam toplumlarında mezkur özelliklerin bulunduğundan bahsedilebilir. Nitekim tarihi ve güncel yaklaşımlarda Müslümanların inşa ettiği toplum ve medeniyetlerin ayırt edici özelliğinin iman, güzel ahlak, düşünme, bilgi ve bilim olduğu vurgulanır. Bu özelliğine bağlı olarak İslam toplumu iman, güzel ahlak, düşünme, bilgi ve bilimle mücehhez vasat, yani özne ve adil toplumdur.
2. Kendinden sonraki tüm İslam şehirlerine örnek olan Medine toplumunun temel özellikleri nelerdir? Bu örnekliğin diğer toplumları etkileme gücü hakkında düşünceleriniz nelerdir? İslamcılar, Medine toplumunu günümüz şartlarında modelleyebilmişler midir?
Medine İslam toplumu, vasat ümmetin bir modeli olarak özgür ve özne toplumdur ve İslam medeniyetinin hareket noktasıdır. Birlik, bütünleşme ve dayanışmanın geçerli olduğu bu toplumda Medine Vesikası taahhüdü altında farklı inanç, düşünce, etnisite, kültür ve din mensupları özgürce hayatlarını sürdürmüşlerdir. Bu örnek toplumdur ki İslam mucizesi denilecek şekilde çok kısa sürede İslam’ın geniş coğrafyalara, kültür ve medeniyetlere erişmesinde etkili olmuştur. İslamcıların Medine toplumunu bugüne modelleme çalışmaları teorik olarak veya doktriner anlamda olmuştur. Fakat bugün için pratikte bu toplum modelini hayata geçirme imkan ve fırsatları yoktur. Yine de farklı toplumsal hayat şartlarında Müslümanlar, bütün dünyada farklı inanç ve din mensuplarına karşı barışçıl bir ilişki ortaya koyma konusunda örnek denilebileceki durumdadırlar.
3. Birey, toplum ve din ilişkilerinde köklü değişimler meydana getiren modernleşme, dinin toplumsal etkisini nasıl şekillendirmiştir? Bu bağlamda moderniteyle beraber İslam toplumları harici/batılı (Marksizim, Liberalizm, Muhafazakarlık gibi.) unsurlardan ne kadar etkilenmişlerdir. İslam toplumları ya da İslamcılar bu sürece karşılık nasıl bir aksiyon ortaya koymuşlardır?
Modernleşme bireyselleşme ve bireycilik ile sekülerleşme ve aşırı tüketimcilik eksenli toplumsal yaşamlara ciddi anlamda yol vermiştir. İslam toplumları da bundan belli ölçülerde etkilenmişlerdir. Modernitenin ilk dönemleri denilebilecek zamanlarda İslamcı entelektüel ve alimlerden bir kısmı sosyalizm, muhafazakarlık, Marxizm, liberalizm gibi ideoloji veya akımlardan etkilenmiş ve nitekim bunlardan İslam sosyalizmi gibi kitaplar da yazanlar da olmuştur. Artık bugün bu tür etkilenimlerin çok zayıfladığını söylemek mümkündür.
4. İslam bir toplum/cemaat dinidir. İslamcılar/İslami hareketler, toplumsallaşma hususunda bir başarı ortaya koyabildiler mi? Bu bağlamda İslamcıların toplum tecrübesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bazı lokalitelerde böyle bir başarıdan söz edilebilir. Ancak bu başarının genelleştiğini göremiyoruz. Müslümanlar paramparça. Öncelikle kendi aralarında birliği, kardeşliği tesis etmeliler. Vasat veya Özne toplum, birlik toplumudur. İslamcıların yerim olarak ortaya koydukları İslami topluluk ve toplum modellerini İslami tarihi tecrübe birikimiyle harmanlayarak başarılı ve anlamlı yapı ve hareketler üretilebilir.
5. Postmodernitenin ürettiği akışkan zeminde kimliksiz bir sürece savrulan toplumsal yapı ve onun temel direği olan aileye karşı oluşturulan LGBT-İ tarzı saldırılar karşısında İslami Hareketlerin çözüm önerileri neler olmalıdır?
Zayıf kalınıyor. Özne toplumu inşa etmedikçe zor. Güçlü ve sağlam aile, özne toplumun en ayırt edici yönlerinden biridir. Özne toplum aile bilinciyle kurulur. Sağlam aile yapısı olan toplumda aileyi sarsıcı ideoloji ve davranışlar barınamaz.
6. Dijitalleşmenin yükselişte olduğu, sanal dünyanın toplumsal gerçekliğe meydan okuduğu, insan sonrası tartışmalarının gelecek senaryolarında önemli bir yer tuttuğu günümüzde vahye ve fıtrata uygun bir toplumsal modelin cazibe haline gelmesinin yolları ve imkanları nelerdir?
Güçlü irade sahibi, birlik ve dayanışma halinde, emr bi’l-maruf ve nehy ani’l-münker, yani iyiliği yayma ve kötülüğü men etme görevini yürüten, olanlara şahitlik eden, hayırlı ve Özne birey ve toplum olmak.