İslami hareketin tanımı ve ilkeleri nedir? İslami hareketlerin temel ilkeleri nelerdir? İslami hareketi diğer oluşumlardan ayıran özellikler nelerdir? İslam Düşüncesi sitesi olarak daha bir çok soruyu, "İslami Hareket" dosyasında Mehmet Göktaş'a sorduk.
1. İslami hareketin size göre tanımı ve temel ilkeleri nedir? İslami hareketleri tarikat, STK vb. yapılardan ayıran özellikler nelerdir?
En basit anlamda bu iki kelimenin ilk çağrıştırdığı şey; Müslüman bir topluluk ve o Müslüman topluluğun İslam adına yaptıkları faaliyetler bütünüdür.
Fakat bir faaliyetin “İslami hareket” diye tanımlanabilmesi için birtakım şartları ihtiva ediyor olması gerekir. Yani Müslümanların yaptığı her faaliyete İslami hareket denilmez ve zaten denilmemektedir.
İslami hareket denilince her şeyden önce disiplinli bir yapılanmadan söz edildiği hemen anlaşılmalıdır. Ve işin içerisine disiplini kattığımıza göre, söz konusu Müslüman topluluğun bir liderinin ve o lider etrafında bir kadronun olması söz konusudur.
Sadece İslami hareketin değil, rastgele her hareketin bile bir liderinin, kadrosunun ve disiplininin olması zorunludur.
Yine İslami hareket denilince akla gelecek şeylerden birisi de kendisine ait bir programın bulunmasıdır.
Söz konusu program aynı zamanda evrensel olmalıdır, yani sadece bir bölge, bir kavim için geçerli olmamalıdır.
Hayatın tüm yönlerini kuşatan, hiçbir alanı boş bırakmayan, her konuda söyleyeceği sözü olan, sözden de öte hayatın her safhası için uygulanabilir bir düşüncesi ve teklifi olan bir çalışmadır.
İslami hareket denildiğinde programla birlikte kesinlikle nihai bir hedefinin olması gerekir.
Sadece İslami Hareketin değil, sıradan en basit hareketlerin dahi mutlaka bir hedefinin bulunması gerektiğini hepimiz kabul ederiz.
Ve bu hedefin nihayetinde iktidar, hâkimiyet bulunmalıdır. Daha açıkçası İslami hareketin devlet olma talebinin bulunması gerekir. Yok, faaliyet yürütmekte olan bu topluluk eğer mevcud bir devlet sınırları içerisindeyse bu defa o devlet içerisinde iktidar talebinin olması gerekir.
Devlet ve hâkimiyet talebi olmayan Müslümanların bunun dışında yaptıkları faaliyetlerin, salih amellerinin karşılığını Allah elbette zayi etmez fakat iktidar talebi olmayan, sadece bir takım ıslah, eğitim, yardımlaşma faaliyetlerini hedefleyen bir yapıya “İslami hareket” demek mümkün değildir.
Çünkü İslam başlı başına bir hayat nizamıdır. Hiçbir zaman başka rejimlerin, başka hayat tarzlarının Yeşilayı, Kızılayı olamaz. Başka rejimlerin temizlik işlerini alan bir firma, bir sosyal yardımlaşma derneği görevine talip olamaz.
Bununla beraber söylediğimiz şartları bulundurmayan fakat kendilerini İslami hareket olarak isimlendiren veya bu nitelikte gören kimselere “Hayır, siz İslami hareket değilsiniz” diyemeyiz, böyle bir yetkimiz yoktur. Desek bile bunun bir etkisi de olmaz.
Fakat bir hareketin dünya genelinde İslami hareket diye nitelenebilmesi için söylediğimiz şartları taşıması tabii olarak bir zorunluluktur. İslami hareket yeryüzünde veya bir bölgede birden fazla olabilir mi? Gönül ister ki Müslümanlar her zaman birlik ve beraberlik içerisinde olsalar, ulus devletlere, farklı farklı cemaatlere ayrılmamış olsalar.
Müslümanlar kendi aralarında her ne kadar ayrılsalar da biz dışarıdan nasıl görüldüğüne bakarak bu tanımlamayı yapıyoruz. Yani bazen ayrı ayrı çalışmalar sergilense de dışarıdan bakıldığında hepsine birden İslami hareket denilmektedir. Nitekim genel görünüm olarak nasıl ki bütününe birden İslami Uyanış denildiği gibi…
“İslamcılık” kavramı sonradan çıkan, “Siyasal İslam” anlamı karşılayan ve daha ziyade bu düşüncede olan Müslümanları dışarının diliyle ifade eden bir kelimedir. Her ne kadar bazılarımız “Müslüman ismi bize yeter” diye eleştirseler de sıradan Müslümanlardan ayrılmak gereği duyulduğu bir demde fazla eleştirmeyi gereksiz görüyoruz.
2. Dünden bugüne İslami hareketlerde (düşünsel, fıkhı ve pratik zeminde) bir değişim gözlemliyor musunuz? İslami hareketlerde düşünsel bir kriz görüyor musunuz?
İslami hareketler bulunduğu bölgeye ve zamana göre ne yapacağını, nasıl bir uyum sağlayacağını kendileri daha iyi bilirler, dışarıdan bir şeyler dayatmak gereksizdir.
3. İslami hareketler İslam düşünce dünyasına ne tür katkılarda bulunmaktadır? Yaşadığımız çağa hitap edecek özgün bir düşünce üretebilmişler midir?
Osmanlının yıkılışından sonra Ümmetin ürettiği en büyük meyvenin İhvan olduğunu, “İslami hareket” ismini en çok onun hak ettiğini düşünüyorum. İslam dünyasındaki uyanışların çoğunun kökeninde İhvanı Müslimin vardır. En azından ciddi anlamda İhvan'dan etkilenmişlerdir.
4. İslami hareketler ve Aksa Tufanı arasındaki ilişki hakkında neler söylemek istersiniz?
Hamas ve onun bağrından çıkan Aksa Tufanı da İhvan hareketinin bir meyvesidir. İslami hareket ismini almayı da en çok bu Müslümanlar hak etmektedir.